6. Sınıf Sosyal Bilgiler Öğreniyorum Konu Anlatımı

Konu anlatım makalelerimize sosyal bilgiler öğreniyorum ünitesi ile devam ediyoruz. 6. sınıfa gidenler için hazırlanan bu yazımız umarım faydalı olur.\r\n

OLAYLARA BAKIŞ

\r\n \r\n\r\nDünyada, ülkemizde, şehrimizde, okulumuzda, evimizde her gün birçok olay yaşanmaktadır. Birçoğu için sıradan diyebileceğimiz ve çok ilgimizi çekmeyen bu olayları yakından incelediğimizde onların farklı pek çok yönünün olduğunu görürüz. Şimdi\r\naşağıdaki örnek olayı inceleyerek hangi özelliklere sahip olduğunu görelim.\r\n\r\n \r\n\r\nYENİ OKUL VE YENİ FIRSATLAR\r\n\r\n \r\n\r\nBir mahallede okul açıldığını düşünelim. Bu okulun açılmasında, mahallede ilköğretim çağındaki çocuk sayısının artması, mahallenin yakınlarında herhangi bir okulun olmaması gibi birçok faktör etkili olabilir. Bu durum olayların bir veya birçok nedeninin olduğunu göstermektedir. Yeni açılan okul, çevresindeki insanları birçok bakımdan etkileyecektir. Okula yakın bölgede oturan çocuklar artık servis araçlarına ihtiyaç duymayacaklardır. Ancak uzak bölgedeki çocuklar, okula gelebilmek için ya bir süre yürümek zorunda kalacaklar ya da okul servisine bineceklerdir. Bu durum olayların kişileri farklı şekillerde etkilediğini kanıtla-\r\nmaktadır.\r\n\r\nBir okul açıldıktan sonra çevresinde kırtasiye, market, lokanta gibi birçok dükkan açılmakta, bu yüzden ev ve dükkan kiraları artmaktadır. Bu durum bir olayın başka olayların ortaya çıkmasına yol açtığını göstermektedir. Yeni açılan okullar eskisine oranla her bakımdan\r\ndaha geniş imkanlara sahip oluyor. Derslik sayısı çok olunca otuz kişilik sınıflarda eğitim yapılıyor. Spor salonu; beden eğitimi dersinin amacına uygun işlenmesini, laboratuvar; fen ve teknoloji dersine ait deneylerin yapılmasını sağlıyor. Böylece öğrencilere daha kaliteli bir eğitim sunuluyor. Bu okullar, geniş bahçesi ve oyun sahalarıyla da çocukların eğitim dışındaki zamanlarında güvenli bir şekilde eğlenmelerini sağlıyor. Bu durum bir olayın birçok sonucunun olduğunun kanıtıdır.\r\n\r\n \r\n\r\nOlayların Özellikleri\r\n\r\n \r\n

    \r\n

  • Olayların birçok nedenleri ve sonuçları vardır.
  • \r\n

  • insanlar aynı olaydan farklı şekillerde etkilenirler.
  • \r\n

  • Bir olay, başka olayların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
  • \r\n

  • Olayların neden ve sonuçlarının olması, insanları farklı şekillerde etkilemesi çok boyutlu olduğunu göstermektedir.
  • \r\n

\r\nBu konu ile ilgili soruları çözmek için tıklayınız.\r\n\r\nEğitime % 100 Destek\r\n\r\n \r\n\r\nTürkiye’de bütün öğrenciler aynı şartlarda eğitim yapamıyorlar. Ülkemizde yüzblnlerce öğrenci birleştirilmiş sınıflarda okuyor, ilköğretim birinci kademesinde (1.-5. sınıflar) iki veya daha fazla sınıf öğrencilerine aynı derslikte eğitim öğretim verilmesine\r\nbirleştirilmiş sınıf denmektedir. 2004 – 2005 eğitim öğretim yılında birleştirilmiş sınıflarda yaklaşık 270 bin öğrenci eğitim görmüştür.\r\n\r\nFarklı sınıf öğrencilerinin aynı derslikte bulunmasının eğitim faaliyetlerini aksattığı bir gerçektir. Birleştirilmiş sınıf uygulaması daha çok köy okullarında farklı sınıf öğrencilerinin aynı derslikte bulunmasının eğitim faaliyetlerini aksattığı bir gerçektir. Birleştirilmiş sınıf uygulaması daha çok köy okullarında uygulanmaktadır. Şehirlerimizdeki eğitimde de çeşitli sorunlar vardır.\r\n2004 – 2005 eğitim öğretim yılında köylerde 24 öğrenciye bir derslik düşerken, şehirlerde 44 öğrenciye bir derslik düşmüştür. Bazı yerlerde 70 – 80 kişilik sınıflarda eğitim verilmektedir.\r\n\r\nKalabalık sınıflarda eğitim zorunluluğunun temel nedeni okul sayısındaki yetersizliktir. Okul ve derslik sayısının artırılması çalışmalarına vatandaşlarımızın da destek vermesi gerekmektedir. Bu amaçla Milli Eğitim Bakanlığı, çeşitli kuruluşların ve gönüllülerin katılımıyla “Eğitime % 100 Destek” kampanyası başlatmıştır. “Yaşasın Okulumuz”, “Bilgisayarlı Eğitime Destek”, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” gibi kampanyalar da yeni okulların açılması ve eğitimde kalitenin artırılması amacıyla düzenlenmiştir.\r\n\r\n \r\n\r\nOLGU VE GÖRÜŞ\r\n\r\n \r\n\r\nOlgu\r\n\r\n \r\n\r\nKolayca anlaşılabilir, kanıtlanabilir ve bilimsel verilere dayanan bilgidir. “Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.”, “Bulgaristan, Türkiye’nin komşusudur.”,\r\n“Ülkemizin en kalabalık kenti İstanbul’dur.” ifadeleri olguya örnek olarak gösterilebilir.\r\n\r\n \r\n\r\nGörüş\r\n\r\n \r\n\r\nKişiden kişiye değişen ve insanların bireysel düşüncelerini yansıtan bilgidir. “Bence”, “bana göre”, “kanaatimce” gibi sözlerle başlayan birçok cümle görüş bildirmek üzere söylenmiştir. “Cem Yılmaz, Türkiye’nin en başarılı komedyenidir.”, “En güzel\r\nşehir Kayseri’dir.” ifadeleri birer görüştür.\r\n\r\nOlgu ve görüş arasındaki önemli farklar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

 OLGU GÖRÜŞ
Doğruluğu, araştırma yapılarak kanıtlanabilir. Doğruluğu kanıtlanamaz.
Herkes tarafından kabul edilmiştir. Kişiden kişiye değişebilir.
İspat edilmiş, ölçülmüş, denenmiş verilerdir. Doğruluğu ölçülemez, ispat edilemez.

8. Sınıf Türkçe Ses Bilgisi Konu Anlatımı

TEOG sınavlarına hazırlanan öğrenciler için düzenlediğimiz Türkçe konu anlatım yazılarına devam ediyoruz.\r\n\r\nSes, söylenilen ve işitilen en basit dil birimidir. Sesleri yazıda göstermeye yarayan işaretlere harf denir.\r\n\r\nDilimizdeki harfler sesli (ünlü) ve sessiz (ünsüz) olmak üzere ikiye ayrılır. Ses uyumlarını daha iyi anlayabilmek için sesli ve sessiz harflerin özelliklerini iyi bir şekilde bilmemizde fayda vardır.\r\n\r\nŞimdi dilimizdeki sesli harfleri bir tabloda gösterelim, sonra da ses uyumlarına geçelim.\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

Sesli Harfler Geniş Dar
Kalın İnce Kalın İnce
Düz a e I i
Yuvarlak 0 ö u ü

\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Büyük Sesli (Ünlü) Uyumu (Kalınlık – İncelik Uyumu)

    \r\n

  2. \r\n

\r\nBuna, kalınlık incelik uyumu da denmektedir. Türkçede bir kelimenin ilk hecesi kalın seslilerden biri ile başlamışsa, ondan sonraki heceleri de kalın seslilerle; ince seslilerden biri ile başlamışsa, odan sonraki heceleri de ince seslilerle devam etmelidir. Bu kurala büyük sesli uyumu denir.\r\n

    \r\n

  • Kalın (a-ı-o-u) dan sonra kalın (a-ı-o-u),
  • \r\n

  • İnce (e-i-ö-ü) den sonra ince (e-i-ö-ü) sesleri gelir.
  • \r\n

\r\nÇj – çek – çi -ler t    yol – cu – luk \r\n\r\nince ince ince ince kalın kalın            kalın\r\n\r\n“Damlaya damlaya göl olur.”\r\n\r\n“Bin bilsen de bir bilene danış.”\r\n\r\natasözlerinde görüldüğü gibi kalından sonra kalın, inceden sonra ince sesliler geldiğinden, bütün kelimeler büyük sesli uyumuna uymaktadır.\r\n

    \r\n

  • Dilimizdeki bazı kelimeler Türkçe olduğu hâlde sonradan değişikliğe uğradıklarından\r\nbüyük ses uyumuna uymaz:
  • \r\n

\r\nAnne    <—   ana\r\n\r\nKardeş    <-   kardaş\r\n\r\nElma    <—   alma\r\n\r\nHangi     <-   kangı\r\n

    \r\n

  • Dilimizdeki bazı ekler büyük ünlü uyumuna uymaz.
  • \r\n

\r\nBunun nedeni dilimizin sondan eklemeli olmasıdır. Yani ekler kök veya gövdelere getirilir. Bundan dolayı ekler genelde çok şekillidir, “-cı, -ci, -cu, -cü; -çı, -çi, -çu, -çü; -lı, -li, -lu, -lü; -la,-le…” Çok şekilli olanlar genelde uyar; ama tek şekilli olanlar uymaz.\r\n\r\nBu ekler: -ki, -ken, -yor, -leyin, -mtırak”tır.\r\n\r\n-ki             :  yarınki, sonraki, dışardaki\r\n\r\n-ken          :  koşarken, okurken, danışırken\r\n\r\n-(i) yor      :  bilmiyor, seriyor, eriyor\r\n\r\n-(ı) mtrak  :  yeşilimtırak, mavimtırak, ekşimtırak\r\n\r\nBu eklerin genel özelliği büyük ünlü uyumuna uymamasıdır; ama bazı kelimelerde uyabilir. Bu sizi şaşırtmasın: gelirken, çalışıyor, sarımtırak, geceleyin, evdeki…\r\n

    \r\n

  • Birleşik sözcüklerde, tek heceli sözcüklerde, yabancı sözcüklerde büyük ünlü uyumu kuralı aranmaz:
  • \r\n

\r\nVezirparmağı, dedikodu, uyurgezer…\r\n\r\nTürk, suç, sert…\r\n\r\nSinevizyon, meteoroloji…\r\n\r\n \r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Küçük Sesli (Ünlü) Uyumu (Düzlük – Yuvarlaklık Uyumu)

    \r\n

  2. \r\n

\r\nDilimizdeki sesli harflerin düzlük – yuvarlaklık bakımından göstermiş olduğu uyumdur. Bu uyumda kalınlık – incelik uyumuna da dikkat edilir. Daha iyi anlamak için iki başlık altında inceleyelim:\r\n

    \r\n

  • Bir kelimenin ilk hecesi düz seslilerden (a-e-ı-i) biriyle başlamışsa, ondan sonraki heceler de\r\ndüz seslilerle (a-e-ı-i) devam etmelidir. (Burada kalınlık ve inceliğe dikkat edilir.)
  • \r\n

\r\nke – re – viz\r\n\r\ndüz düz düz\r\n\r\nÇâ – iı – dan\r\n\r\ndüz düz düz\r\n\r\nMetinler, kısık, kanadı, servis…\r\n

    \r\n

  • Bir kelimenin ilk hecesi yuvarlak seslilerden biriyle (o-ö-u-ü) başlamışsa, ondan sonraki\r\nheceler ya düz-geniş (a-e) ya da dar-yuvarlak (u-ü) seslilerle devam etmelidir.
  • \r\n

\r\nBunu şema hâlinde şöyle gösterebiliriz:\r\n\r\n(o,ö,u,ü)\r\n\r\na – e\r\nu – ü\r\n\r\nO dan sonra -> a – u\r\n\r\nO dan sonra -> a – u\r\n\r\nÖ’den sonra -» e – ü\r\nU’dan sonra -» a – u\r\nÜ’den sonra -» e – ü gelmelidir.\r\n\r\nÇünkü kalınlık ve incelik uyumuna dikkat edilir.\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

ke – lek ,
yuvarlak düz düz
geniş geniş
İQ mur – cuk
yuvarlak dar dar
yuvarlak yuvarlak

\r\nKötülük, öğrenci, tören, sürek…\r\nKorucu, odun, boşluk, sulak…\r\n\r\nKüçük ünlü uyumunda, kalınlık incelik uyumuna da (büyük ünlü uyumuna) dikkat edilir. Büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükte küçük ünlü uyumu aranmaz; çünkü büyük ünlü uyumu esastır.\r\n\r\nSesli harfleri ve onlarla ilgili özellikleri gördükten sonra şimdi de sessiz harflere ve sessiz harflerle ilgili özelliklere geçelim:\r\n\r\nBilindiği gibi dilimizde yirmi bir (21) sessiz harf var. Bunların ağzımızdan çıkışlarına göre isimlendirilişleri vardır.\r\n\r\nAyrıntılara girmeden sessiz harflerin sınıflamasını yapalım.\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

Sessiz Harfler süreksiz sürekli
Sert P, Ç, t, k f, h, s, ş
Yumuşak b, c, d, g ğ, j, I, m, n, r, v, y, z

\r\n

    Bu konu hakkında soru çözmek için tıklayınız.

\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Sessiz (Ünsüz) Benzeşmesi

    \r\n

  2. \r\n

\r\nSert ünsüzle biten bir sözcüğe yine ünsüzle başlayan bir ek gelirse, bu ekin başındaki ünsüz, sertleşir. Buna ünsüz uyumu ya da ünsüz benzeşmesi denir.\r\n\r\n \r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

\r\n

süt – cü değil, süt – çü
kaş – dan değil, kaş – tan
kebap – cı değil, kebap – çı olmalıdır.

\r\nÖrneklerde de görüldüğü gibi sert sessizlerden sonra sert sessizler gelmiştir.\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Ünsüz Yumuşaması

    \r\n

  2. \r\n

\r\n \r\n\r\nTürkçe sözcüklerin sonunda bulunan sert sessizlerden (p.ç.t.k), sonra sesli bir harfle başlayan bir ek getirildiğinde bu sert sessizler (b,c,d,g, ğ) ye dönüşür. Buna ünsüz yumaşaması ya da ünsüz değişmesi denir.\r\n\r\ndolap-ı > dolabı, p- b’ye dönüşmüş,\r\nkanat-ı -> kanadı t- d’ye dönüşmüş,\r\n\r\nilaç-ı -» ilacı ç- c’ye dönüşmüş,\r\n\r\nahenk-i -> ahengi k- g’ye dönüşmüş,\r\n\r\noluk-u -> oluğu k- ğ’ye dönüşmüş.\r\n\r\n \r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Ses Düşmesi

    \r\n

  2. \r\n

\r\nSözcüğe ek geldiğinde, bazı seslerin düştüğü görülür. Buna ses düşmesi denir.\r\n\r\nDilimizde değişik nedenlerden ses düşmesi olayı meydana gelmektedir. Ses düşmesini ikiye ayırarak inceleyebiliriz.\r\n

    \r\n

  1. a) Sesli harfin (hece) düşmesi: Tükçede heceyi sesli harfler oluşturmaktadır. Bu sesli harflerden biri düştüğünde, hâliyle hece de düşmüş olur. Bu nedenle sesli harfin düşmesine hece düşmesi de denmektedir.
  2. \r\n

\r\n

    \r\n

  • İkinci hecesinde dar ünlü bulunan sözcüklere ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde;
  • \r\n

\r\nalın -» alnı\r\n\r\ngönül -» gönlü\r\n

    \r\n

  • Yardımcı fiillerle yapılan birleşik fiillerin oluşumunda;
  • \r\n

\r\nsabır etmek -» sabretmek\r\nkayıp etmek kaybetmek\r\n

    \r\n

  • Bazı birleşik isimlerin oluşumunda;
  • \r\n

\r\nkayın ana -» kaynana\r\n\r\npazar ertesi -> pazartesi\r\n\r\nsarı armak -» sararmak\r\nyumurtalamak —> yumurtlamak\r\n

    \r\n

  1. b) Sessiz harfin düşmesi: Sonu “k” sessizi ile biten sözcüklere küçültme eki getirildiğinde;
  2. \r\n

\r\nufak-cık -> ufacık,\r\nküçük-cük -» küçücük\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Ses Türemesi

    \r\n

  2. \r\n

\r\nSözcüğün aslında bulunmadığı hâlde, sözcüğe ek geldiğinde, bazı sesler türeyebilir. Buna ses türemesi denir. Ses türemesi de dilimizde değişik nedenlerden oluşmaktadır. Ses türemesi olan sözcüklere örnekler verelim.\r\n

    \r\n

  • Yardımcı fiillerle yapılan birleşik fiillerde;
  • \r\n

\r\nred etmek         reddetmek\r\n\r\nhis etmek —> hissetmek\r\nhak etmek -> hakketmek\r\n

    \r\n

  • Tek heceli bazı sözcüklere küçültme eki getirildiğinde;
  • \r\n

\r\nbir-cik -> biricik,\r\ngenç-cik -> gencecik\r\naz-cık -> azıcık\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Daralma

    \r\n

  2. \r\n

\r\nSon hecesi “a-e” geniş seslileriyle biten kelimelere “-yor” eki getirildiğinde bu geniş sesler daralarak (ı,i,u,ü)ye dönüşür. Buna ünlü daralması denir.\r\n\r\nbekle-yor bekliyor\r\n\r\nokuma-yor —> okumuyor\r\n\r\nizle-yor -» izliyor\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Kaynaştırma

    \r\n

  2. \r\n

\r\nTürkçede iki sesli harf yan yana gelemez. Sonu sesli ile biten bir sözcüğe yine sesli ile başlayan bir ek getirildiğinde araya okumayı kolaylaştırmak için bir sessiz harf girer. Buna kaynaşma, getirilen harflere de kaynaştırma harfleri diyoruz. Bu harfler “y-ş-s-n”dir.\r\n\r\nAraba-y-ı, annesi-n-e, baba-s-ı, altı-ş-ar…\r\n

    \r\n

  1. \r\n

    Ulama

    \r\n

  2. \r\n

\r\nSözcük sonundaki sessiz harflerin, kendilerinden sonra gelen kelimelerin, başındaki sesli harflere bağlanarak bir hece gibi okunmasına ulama denir.\r\n\r\nDikkat edeceğimiz şey, arada noktalama işaretlerinden herhangi birinin olmamasıdır.\r\n\r\n“Ben, evden okula gelirken iki kuş gördüm.”\r\n\r\nBu cümlede altı çizili yerlerde ulama vardır. Dikkat ederseniz “ben, evden” sözlerinin olduğu yerde virgül (,) kullanıldığından ulama yoktur.\r\n\r\n \r\n\r\n